DÜNYADA TÜRKLER
  BAŞKURTİSTAN(BAŞKIRTİSTAN)
 


Başkurtistan Cumhuriyeti
 
Rusya Federasyonu içerisinde, Avrupa kısmında Orta İdil bölgesinde yer alan Başkurtistan'ın batısında Tataristan Türk Cumhuriyeti yer almaktadır. Yüz ölçümü 143.600 km2dir. Nüfusu 3.944.000 olan Başkurtistan Cumhuriyetinde %24.3 Başkurt, %40.3 Rus yaşamaktadır.
1.6 milyon Başkurt ise Rusya Federasyonu'nun çeşitli bölgelerine dağılmıştır. 552 yılında Rus işgaline uğrayan Başkurtistan, 1941 yılına kadar çeşitli aralıklarla isyan etmiş, bağımsızlık uğruna milyonlarca Başkurt şehit olmuştur.
30.000 Başkurt Slâvlar'a köle olarak satılmış, toprakları zorla elinden alınmış, Hıristiyanlaştırmaya çalışılmış, her türlü Rus melaneti üzerlerinde denenmiştir.
1905 İhtilâlinden sonra kültürel kalkınma atağı, 1917 yılında Bolşeviklerle yapılan iş birliği neticesinde 23 Mart 1919 yılında Başkurtistan Muhtar Cumhuriyeti kurulmuştur.
Başkurtlar mücadeleyi bırakmamışlar, SSCB'nin dağılmasıyla birlikte 15 Ekim 1990 tarihinde bağımsızlıklarını ilân etmişlerdir. Rusya Federasyonu Başkurtların bağımsızlığını kabul etmemiş, Rus baskısı üzerine büyük bir mücadele başlamış, Ekim 1991 yılında Başkurt gençleri parlâmentodaki Rus bayrağını indirerek, Başkurt bayrağını dikmişlerdir.
Bu gelişmeler üzerine 14 Ekim 1991 tarihinde Başkurtistan'a Özerk Cumhuriyet statüsü tanınmıştır. Bugün parlâmentosu, anayasası, cumhurbaşkanı ve bayrağı bulunan Başkurtistan'da Devlet Başkanlığına 3 Ağustos 1994 tarihinde yapılan seçimlerde Başkurt Türkü ve bağımsızlık yanlısı Murtaza Ubeydullah RAHİM (Murtaza Rahimov) seçilmiştir.
24 Ağustos 1994 yılında Murtaza Ubeydullah Çernomirdin ile, daha sonra Yeltsin ile yetki devri anlaşması yaparak, büyük imtiyazlar elde etmiştir. Başkurtistan'da Türk milliyetçiliği ve bağımsızlık hareketi ile ilgili çeşitli parti ve teşkilâtlar aktif olarak çalışmaktadır.
Bunların en önemlileri "Başkurt Yaşlar İttifakı", "Başkurt Millî Fırka Partisi", "Başkurt Kadınlar Uyuşması", "Başkurt Kazaklar Uyuşması" ve "Başkurt Gençler İttifak! dır. 1996 yılında "Bütün Dünya Başkurtlar Kurultayını toplamışlar, "VI. Türk Dünyası Gençlik Günleri ve Kurultayı na ev sahipliği yapan Başkurtistan, Türk milliyetçiliği ve bağımsızlık konusunda ne kadar hassas olduklarını bütün dünyaya göstermişlerdir.
 
 
Başkurdistan'daki Son Siyasi Gelişmeler Üzerine
 
30 Eylül 2003
Timur B. DAVLETOV,
Hakas Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı Türkiye Temsilcisi
Rusya Federasyonu dahilinde bulunan seksen dokuz idari birimin içerisindeki yirmi bir cumhuriyetin arasında önde gelen Türk federe devletlerinden biri olan Başkurdistan'da bu yılın Aralık ayının yedisinde Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin yapılacağı Başkurdistan Cumhuriyeti Kurultay'ı (Parlamentosu) tarafından 17 Eylül 2003 tarihinde açıklanmıştır.
Bu seçimlere geçmeden ilk önce kısaca Sovyetlerin içinde özerk cumhuriyet statüsünü kendi girişimiyle daha Mart 1919'da ünlü bilim, siyaset ve devlet adamı Zeki Velidi Togan'ın başkanlığında elde edebilen ilk ülke olan Başkurdistan'ın önemine değinmekte yarar vardır. Bu ülkenin federe cumhuriyetlerin içerisinde en kalabalık nüfusa sahip olması (1) ve Sovyetlerde olduğu gibi bugün Rusya'da da en önemli ekonomilerden biri olma konumunda bulunmasından ileri gelmektedir. Ekonominin ana dayanağını ise petrol üretimi gibi son derece stratejik kalem oluşturmaktadır, denilebilir. İşte bu bağlamda Başkurdistan, daha Sovyetler döneminden beri ülkede Tataristan'dan sonra en önemli ikinci petrol bölgesini teşkil etmekteydi.
İkinci olarak seçimlere değinmeden önce bu ülkenin içindeki etnik oluşuma da bakmakta yarar vardır. Başkurdistan'da toplam nüfusun içinde % 39.3 oranını oluşturan Rusların yanı sıra iki Türk asıllı halk olan Başkurtlar (% 21.9) ve Tatarlar (%28.4) yaşamaktadır. Bu etnik oluşumdan anlaşılacağı üzere cumhuriyete adını veren etnik grubun nüfustaki oran bakımından yalnızca üçüncü sırada yer aldığı anlaşılmaktadır. İşte bu durum birçok sorun ve gerilime yol açmakta, çünkü bu kadar aslında bir birine yakın nüfus oranları her seçimde, özellikle Başkurt ve Tatar Türkleri açısından birçok anlaşmazlığa neden olmaktadır. Doğal olarak bu denli "nazik" dengeler her zaman çeşitli oyun ve kullanılmalara açık davetiye niteliğinde de olabilmektedir.
İşte bu bilgilerden sonra 16 Eylül 2003 tarihinde, yani Başkurdistan Kurultayının cumhurbaşkanlık seçimlerini duyurmasından bir gün öncesinde "Eho Moskvı" (Moskova'nın Yankısı) radyosuna katıldığı canlı yayında Rusya'nın siyaset ve ekonomi alanında etkili isimlerinden biri olan Ralif Safin'in de bu seçimlere kendi adaylığını açıklamış olmasına ilişkin haberi çok ilgi çekici olabilir. Kendisi de Başkurdistan doğumlu Tatar Türklerinden olan R. Safin geçmişte önde gelen petrol şirketlerinden olan "LUKOIL"'da üst yöneticilik yaptıktan sonra halen Rusya Federasyonu Parlamentosunda başka bir Türk ülkesi olan Altay Cumhuriyeti'nden senatörlük görevinde bulunmaktadır. Daha önce de 27 Aralık 2002'de bu niyetini açıklamış bulunan Safin'in, kimi siyasi analizcilere göre bu seçimlerdeki şanslarının, ülkede yönetim direksiyonunu nerdeyse 13 yıl boyunca elinde tutan ve aslen Başkurt Türklerinden olan Murtaza Rahimov'un karşısında yine de oldukça az olduğunu söyleseler de onun arkasında güçlü Tatar seçmen kitlesinin varlığı da hesaba katılmalıdır. Dolayısıyla bu seçmen kitlesini etrafında toplayabilme potansiyeline sahip olan Safin'in bu adımının, mantıklı bir hesaplama yapıldığında, Başkurdistan'da yaşayan Başkurt ve Tatar Türklerinin arasındaki çekişmenin derinleşmesine yol açacağı rahatlıkla öngörülebilir. Bu ise, Aralık'ta yapılacak seçimlerde katılacağını açıklayan ve kimi bilir kişilerin bakımına Rahimov'a esas rekabeti oluşturabilecek kişi olan ve Rusya devlet başkanının köklerinin dayandığı "Birleşik Rusya" (Yedinaya Rossiya) adlı siyasi partinin Merkez Yürütme Komitesi Başkan Danışmanlığını yapan Sergey Veremeyenko'nun eline ciddi avantajlar sunabilecektir. Ancak Safin de bu girişiminden dolayı stratejik öneme sahip olabilir ve bunun sayesinde, yine kimi analizcilere göre, ciddi pazarlık gücüne kavuşabilir. Bundan dolayı, ilk bakışta, gerilimlere yol açabilecek gibi görünen bu adım aslında mevcut siyasi gelişmelere yapılan bir yatırım olarak değerlendirilebilir. Bu açıdan bir yaklaşım yapıldığında, bu gelişmenin Murtaza Rahimov'un büyük bir olasılıkla lehine bir gelişme olmadığı görünmektedir, ancak Ralif Safin'in yanında akümüle edebileceği Tatar seçmen kitlesini Rahimov'un lehine yönlendirdiği durumunda da bunun sondakinin şanslarını tartışılmaz oranda artıracağı kuşku götürmez. Bu da Safin'in giriştiği bu eylemin ne denli stratejik öneme sahip olduğunu bir kez daha gösterir niteliktedir.
Öte yandan M. Rahimov bu seçimlere aday olarak son kez katılabileceği de açıktır, çünkü en çok iki süre için seçilebilmelerine olanak tanıyan Rusya Federasyonu ve onun içindeki idari birimlerin kendi anayasalarına rağmen bu üçüncü süre istisna olarak tüm idari birimlerin başkanlarına (veya yöneticilerine) tanınmıştır. Dolayısıyla esas mesele bu seçimler değil, bir sonraki seçimleri de düşünebilmektir. Çünkü o zaman Başkurt Türklerinin Rahimov gibi güçlü adayı olmayabilir veya ülkenin yönetimine eşit katılma ilkesi gereğince Tatar Türkleri çok daha güçlü aday ileri çıkarabilirler, veyahut ta ülkede yaşayan tüm üç ana etnik grubun içinde göreceli olarak en kalabalık nüfus oranına sahip olan Ruslar doğal olarak birçok avantaja sahip olduklarından ötürü çok daha güçlü bir şekilde seçimlere girebilirler. Tabii bütün bu olasılılar yalnızca spekülasyon düzeyinde kalarak hiçbir kesinlik taşımamaktadır. Ancak değinilen konu siyaset olduğundan tüm gelişme olasılıklarının göz ardı edilmemesinde yarar vardır.
(1) 1 Ocak 1994 verilerine göre ülkede 4.048.000 kişi yaşamaktadır.
 
  Bugün 6 ziyaretçi (6 klik) kişi burdaydı!  
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol